1.ÜNİTE : BİR KAHRAMAN
DOĞUYOR
OSMANLI'YI KURTARMA AKIMLARI
1- Osmanlıcılık: Ülkede yaşayan herkesin din farkı
gözetilmeden eşit tutulması halinde devletin dağılmaktan kurtulacağını savunan düşünce
akımıdır.
Meşrutiyet’i ilan ettirmek için Selanik'te örgütlendiler.
Sonuçta 1908 de İkinci Abdülhamit'e meşrutiyet'i ilan ettirdiler.
2- İslamcılık: Bütün Müslümanların halife
egemenliği altında toplanmasını amaçlayan düşünce akımıdır.
3- Batıcılık: Osmanlı'nın kurtuluşunun tek yolunun
batıya ayak uydurmak olduğunu belirten düşünce akımıdır.
4- Türkçülük (Turancılık): Bütün Türkleri tek bir
devlet ve bayrak altında toplamak isteyen düşünce akımıdır.
NOT: Yukarıdaki düşünce akımlarının hiçbiri Osmanlı devletini içinde
bulunduğu kötü durumdan kurtaramamıştır. Sadece
Türkçülük fikri Kurtuluş Savaşının
kazanılmasında etkili olmuştur.
Meşrutiyet:
Padişahla birlikte, padişahın seçtiği (Ayan Meclisi) ve halkın seçtiği (Mebusan
Meclisi) meclislerin yer aldığı yönetim biçimine meşrutiyet denir.
MUSTAFA
KEMAL'İN OKUDUĞU OKULLAR:
1- Mahalle Mektebi
(Mezun olmadı (X)) : Medrese usulü,dini
eğitim veren bir okuldur.Annesinin isteğiyle okula kaydolmuştur.
2- Şemsi Efendi İlkokulu (Mezun oldu (√) : İlk müslüman
Türk okuludur. Modern usülde eğitim vermektedir.
3- Selanik Mülkiye Rüştiyesi (Mezun olmadı (X)) :
4- Selanik Askeri Rüştiyesi (Mezun oldu (√) : Matematik
öğretmeni tarafından “Kemal” adını aldığı okuldur.
5- Manastır Askeri İdadisi (Mezun oldu (√) : Türk-Yunan
Savaşı'na katılmak için okuldan kaçmıştır. Türk ve yabancı aydınların etkisinde
kaldı. Arkadaşı Ömer Naci sayesinde edebiyata ilgi duydu.
6- İstanbul Harp
Okulu (Mezun oldu (√) : “Teğmen”
rütbesi aldığı okuldur.
7- İstanbul Harp Akademisi (Mezun oldu (√) : 1905 yılında “kurmay yüzbaşı” olarak mezun oldu.
Not: Atatürk döneminde dini ağırlıklı medreseler, batılı
okullar, azınlık okullar ve yabancı devletler tarafından farklı okul ve
programların olması Osmanlı'da eğitim ve öğretimde Birlik olmadığını gösterir. bu
durum farklı okullarda mezun olan kişiler arasında kültür çatışması oluyordu.
MUSTAFA KEMAL'İN ASKERİ GÖREVLERİ:
Yıl
|
Görevi
|
Önemli Özellikleri
|
1905
|
Şam
5. Ordu (2 yıl)
|
--- İlk askeri görevidir.
---
“Vatan ve Hürriyet Cemiyeti” ni kurdu.
|
13 Nisan 1909
(31 Mart 1325)
|
31
Mart Olayı
(ayaklanması)
|
--- Kurmay
Başkanı olarak görev yaptı.
---
M. Kemal ilk defa tarih sahnesine çıktı.
|
1911
|
Trablusgarp
Savaşı
|
--- Yerel halkı örgütlemesi “teşkilatçılık”
özelliğini gösterir.
--- M. Kemal’in ilk askeri başarısıdır.
--- “Binbaşı”
rütbesini almıştır.
|
1912
|
Balkan
Savaşları
|
--- Çanakkale boğazını
koruma görevi sebebiyle bölgeyi tanıması Çanakkale Savaşındaki başarısını
sağladı.
|
1913
|
Sofya
Askeri Ataşeliği
|
--- Bulgar meclislerine
katılıp Türklerin sorunlarıyla ilgilendi.
--- “Yarbay”
rütbesini almıştır.
|
1915
|
Çanakkale
Savaşları
|
--- 19. Tümen komutanı
olarak görev yapmıştır.
--- Arıburnu, Conkbayırı ve
Anafartalar'da savaştı.
--- “Ben
size taarruzu emretmiyorum, ölmeyi emrediyorum.”
emrini vermiştir.
--- “Albay” rütbesini almıştır.
|
1916
|
Kafkas Cephesi
|
--- 16. Kolordu
Komutanı olarak görev yapmıştır.
--- Muş, Bitlis, Erzurum ve
Erzincan’ı Ruslardan geri aldı.
|
1917
|
Suriye Cephesi
|
--- 7. Kolordu komutanı ve
Yıldırım Orduları Grup Komutanı olarak görev yapmıştır.
|
1919
|
Kurtuluş
Savaşı
|
--- Çanakkale, Kafkas ve
Suriye cephelerinde savaştı.
|
ÖNEMLİ ŞEHİRLER ve ÖZELLİKLERİ
Şehir Adı
|
Bugün Hangi Ülkede ?
|
Önemli Özellikleri
|
SELANİK
|
Yunanistan
|
--- Osmanlı'nın batıya
açılan kapısıdır.
--- Çocukluk ve
gençlik yılları burada geçmiştir.
--- Liman ve demiryolu ile
Avrupa'nın farklı yerlerine bağlanması sebebiyle ticaret gelişmiştir.
--- Avrupa'daki gazete
ve dergiler kolayca temin edilmiştir.
--- Azınlıklar Osmanlı
Devleti'ni parçalama etkinliklerine giriştikleri için milliyetçilik
gelişmiştir.
--- Vatan ve
Hürriyet Cemiyeti'nin şubesini açmıştır.
--- Farklı milletlerin
yaşaması sebebiyle kültürel zenginlik çok fazladır.
|
MANASTIR
|
Makedonya
|
--- Konsolosluklar ve
ticaret şehridir.
--- Vatan şairi Namık Kemal
ve Türkçülüğü ön plana çıkaran Mehmet Emin Yurdakul ve Ziya Gökalp’ten
etkilenmiştir.
--- Tarih öğretmeni Kolağası
Tevfik Bey sayesinde tarih bilinci gelişmiştir.
--- Avrupalı düşünürlerin
hürriyet, özgürlük, eşitlik gibi düşüncelerinden etkilenmiştir.
--- Türk-Yunan Savaşı
sonrası düşünceleri gelişmiştir.
--- Arkadaşı Ömer Naci
sayesinde edebiyat ve hitabet sanatı gelişmiştir.
|
İSTANBUL
|
Türkiye
|
--- Ülke sorunları
ile ilgili gazeteler çıkarmış, toplantılar yapmıştır.
--- Fransızca yayınları
okuyarak Avrupa'daki gelişmeleri öğrenmiştir.
|
SOFYA
|
Bulgaristan
|
--- Askeri ateşe
olarak görev yapmıştır.
--- Türklerle yakından
ilgilenmiş, meclislere katılarak sorunlarını çözmüş, çözemediğini Osmanlı'ya
rapor etmiştir.
--- Avrupa devletlerinin
temsilcileriyle görüşme imkanı bulmuştur.
--- Kostümlü yeniçeri
kıyafetiyle baloya katılmıştır.
|
MUSTAFA KEMAL'İN FİKİR HAYATINI OLUŞTURAN DURUMLAR
1- Yaşadığı
şehirlerin etkisi ve okuldaki öğretmenleri
2- Okuduğu kitaplardan kazandığı Türk tarihi ve
kültürü sevgisi
3- Akılcı ve bilimsel düşünme becerisi
2. ÜNİTE MİLLİ UYANIŞ VE
YURDUMUZUN İŞGALİNE TEPKİLER:
Birinci Dünya
Savaşı'nın Genel Sebepleri:
1- Milliyetçilik akımı: Fransız İhtilali'nin
yaydığı milliyetçilik akımı Avrupa'da siyasi ve sosyal hayatta değişikliklere
sebep oldu. Milliyetçilik akımı ile Osmanlı ve Avusturya Macaristan gibi çok
uluslu devletler parçalandı.
2- Sömürgecilik yarışı: Sanayi İnkılabı
sonrası sanayileşen Avrupa devletleri ürettikleri ürünler için pazar ve sanayi
için hammadde arayışına girdi. Bu durum devletler arasındaki sorunlar ve
rekabet ile çıkar çatışmasına neden oldu.
Birinci Dünya Savaşı'nın Özel Sebepleri:





BİRİNCİ DÜNYA SAVAŞI'NDA BLOK DEVLETLER
Üçlü İttifak
|
Üçlü İtilaf
|
Almanya
|
İngiltere
|
Avusturya Macaristan
|
Fransa
|
![]() |
Rusya
|
Savaşa Sonradan Katılanlar
|
|
Osmanlı devleti
Bulgaristan
|
· ABD (Savaşın sonucunu etkiledi.)
|
Yunanistan
|
|
Romanya
|
|
Japonya
|
|
Sırbistan
|
|
Brezilya
|
|
Portekiz
|
Savaşı Başlatan Olay : Avusturya-Macaristan
veliaht’ının Sırplı bir öğrenci tarafından öldürülmesi.
Osmanlı'nın Birinci Dünya
Savaşı'na Almanya Yanında Girme Nedenleri:




Almanya'nın
Osmanlı'yı savaşa katılmak istemez sebepleri:





Osmanlı'nın Savaşa Girme Olayı: Yavuz ve
Midilli gemilerinin Karadeniz’e açılarak Rus limanlarını topa tutması
Osmanlı'yı Paylaşmak İçin Yapılan Gizli Anlaşmalar:






OSMANLI'NIN
SAVAŞTIĞI CEPHELER
CEPHE ADI
|
AÇILMA NEDENİ
|
ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ
|
KAFKAS
CEPHESİ
|
--- Kafkaslara
ulaşarak Türkleri Ruslara karşı ayaklandırmak
---
Hindistan'a
ulaşarak İngiltere'nin sömürgeleri ile bağlantıları kesmek
--- Bakü petrollerinin denetimini
ele geçirmek
|
İlk taarruz cephesi
Mustafa Kemal savaştı.
|
KANAL
CEPHESİ
|
--- Süveyş
kanalını ele geçirerek İngiltere'nin uzak doğu sömürgelerine giden bağlantıyı
kesmek
--- Mısırı
İngiltere'den geri almak
|
Almanya'nın isteğiyle açılan taarruz
cephesi
|
ÇANAKKALE
CEPHESİ
|
-- İstanbul'u,
boğazları alarak Osmanlı'yı savaş dışı bırakmak
--- İstanbul'u, boğazları alarak
Osmanlı'yı savaş dışı bırakmak
--- Rusya'ya
yardım göndermek
--- Almanya Osmanlı arasındaki
bağlantıyı kesmek
|
Savunma cephesi
Kazandığımız tek cephe
Mustafa Kemal savaştı.
|
IRAK CEPHESİ
|
--- Musul Kerkük petrollerini ele
geçirmek
--- Rusya'ya yardım götürmek
|
Savunma cephesi
Kutul Amarede Türk ordusu başarılı
olmuştur.
|
SURİYE FİLİSTİN CEPHESİ
|
--- Kanal
cephesinde yenilen Osmanlıyı durdurmak
|
Savunma cephesi
Mustafa Kemal'in
son görev yeridir
|
GALİÇYA
MAKEDONYA ROMANYA
|
|
Müttefiklere yardım için açılan
cepheler
|
Osmanlı'nın Savaşa Girmesinin Sonuçları:
v Yeni
cepheler açıldı.
v Savaş
geniş alana yayıldı.
v Savaşın
süresi uzadı.
v İtilaf
Devletleri Rusya'ya yardım götüremedi.
Mondros Ateşkes Antlaşması
30 Ekim 1918 tarihinde Limni adasının Mondros limanında
imzalandı. Osmanlı adına Bahriye Nazırı Rauf Bey İtilaf Devletleri adına Amiral
Calthorpe tarafından imzalandı.
ANTLAŞMA MADDESİ
|
ANTLAŞMA MADDESİ YORUMU
|
Çanakkale ve
İstanbul boğazları açılacak ve bu yerdeki istihkamlar itilaf devletleri
tarafından işgal edilecekti. (Madde 1)
|
--- İstanbul ve Anadolu arasındaki
bağlantı kesildiği için İstanbul'un güvenliğini tehlikeye girmiştir.
|
Sınırlarının
korunması ve iç güvenliğinin sağlanması için gereken birlikler dışında
Osmanlı ordusu derhal terhis edilecekti. (Madde
5)
|
--- Osmanlı'nın savunma gücü
ortadan kalkmıştır.
--- Osmanlı'nın savunma gücü
ortadan kalkmıştır.
|
İtilaf Devletleri güvenliklerini tehdit edecek bir durumda herhangi bir
stratejik noktayı işgal edebilecekti. (Madde
7)
|
--- Antlaşmanın en ağır maddesidir.
--- Anadolu'da istedikleri yeri işgal
etme hakkı elde ettikleri için Anadolu'nun tamamı işgal altına girmiştir.
|
İtilaf
devletleri Osmanlı demiryollarından yararlanacak, Osmanlı ticaret gemileri
itilaf devletlerinin hizmetinde bulunacaktı. (Madde 8)
|
--- İtilaf
devletleri Osmanlı Devleti'nin ekonomik ve ulaşım imkânlarını kendi çıkarları
doğrultusunda kullanmak istemiştir.
|
Toros tünelleri
itilaf devletleri tarafından işgal edilecekti. (Madde 10)
|
--- İtilaf
Devletleri'nin Osmanlı devletinin ulaşımını denetimi altına almak istemiştir.
|
Hükümet
haberleşmesi dışındaki telsiz, telgraf ve kabloların kontrolü itilaf
devletlerinin denetimine geçecekti. (Madde
12)
|
--- İtilaf
devletleri ulaşım ve haberleşmeyi kontrol ederek işgallerin diğer bölgelerde
duyulmasının ve Türk halkının işgallere karşı koymasını engellemek istemiştir.
|
Doğudaki altı ilde (Erzurum, Van, Diyarbakır, Elazığ, Sivas, Bitlis) bir
karışıklık çıkarsa İtilaf devletleri bu vilayetlerin herhangi bir yerini
işgal edebilecektir. (Madde 24)
|
--- Bu
maddeyle doğuda bir Ermeni devleti kurulması amaçlanmıştır.
|
BİLGİ NOTU: İtilaf devletleri ateşkes
hükümlerini her türlü yoruma açık şekilde hazırlamıştır. Amaç bu hükümleri istediklerini uygulamaktı.
Mondros Ateşkes Antlaşması İle İlgili Tutumlar:



Mondros Ateşkes
Antlaşması'nın Sonuçları:




Wilson İlkeleri (8
Ocak 1918):
ABD Başkanı Wilson tarafından yayınlanan 14 maddeden
oluşan ilkelerdir.
Ø Yenen
devletler yenilen devletlerden toprak almayacak.
Ø Devletler
arasında gizli antlaşmalar yapılmayacak.
Ø Antlaşmazlıklar
barış yoluyla çözümlenecek.
Ø İmparatorluklar
içinde yaşayan milletlere kendi geleceklerini belirleme hakkı verilecek.
Paris Barış Konferansı (18 Ocak 1919):
Amaç: Yenilen devletlerle imzalanacak barış
antlaşmalarının şartlarını belirlemekti.
Katılan devlet sayısı: 32
Söz sahibi devletler: İngiltere, Fransa, ABD.
Konferansın konusu: 1- Avrupa haritasını yeniden
çizmek. 2- Osmanlı topraklarının yeniden paylaşım planını yapmak.
Alınan kararlar:



I. Dünya Savaşı sonunda imzalanan antlaşmalar:





BİLGİ NOTU: Osmanlı topraklarının paylaşımı
konusundaki anlaşmazlık sebebiyle Sevr antlaşması geç imzalanmıştır.
Kuvay-ı Milliye: 1- Türk milletinin bağımsız
yaşama ve vatanseverlik duygusundan ortaya çıkan direniş azmi. 2- Düşmana karşı
düzensiz silahlı mücadele için kurulan birlik.
MİLLİ VARLIĞA DÜŞMAN CEMİYETLER (ZARARLI CEMİYETLER)
Azınlıkların Kurduğu Zararlı
Cemiyetler
CEMİYET ADI
|
AMACI
|
ÖNEMLİ ÖZELLİĞİ
|
Mavri Mira Cemiyeti
|
--- Bizans’ı
yeniden diriltmek, Yunan işgalini kolaylaştırmak
|
İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bu cemiyetin
faaliyetini yok etmek için kurulmuştur.
|
Pontus Rum Cemiyeti
|
--- Samsun merkez
olmak üzere Karadeniz'de Rum devleti kurmak
|
Trabzon Muhafaza-i Hukuku Milliye Cemiyeti bu
cemiyetlerin faaliyetini yok etmek için kurulmuştur.
|
Hınçak ve Taşnak Cemiyeti
|
-- Doğu
Anadolu'da Ermeni devleti kurmak
|
Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti bu cemiyete
karşı kurulmuştur.
|
Türklerin Kurduğu Zararlı
Cemiyetler
CEMİYET ADI
|
AMACI
|
Kürt Teali Cemiyeti
|
--- Amaç
Anadolu’da bir Kürt
Devleti kurmaktı.
|
Hürriyet ve İtilaf Fırkası
|
--- İttihat ve
Terakki Cemiyeti yerine kurularak milli mücadeleye tepki göstermekti.
|
İngiliz Muhipler Cemiyeti
|
-- İngiliz
mandasına girmeyi sağlamaktı.
|
İslam Teali Cemiyeti
|
--- İngiliz
desteğini alarak saltanat
ve hilafetin devamını sağlamaktı.
|
MİLLİ CEMİYETLER ( YARARLI CEMİYETLER)
CEMİYET ADI
|
AMACI
|
Vilayet-i Şarkiye Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
|
--- Doğuda
kurulacak Ermeni Devleti'ne karşı gazete çıkararak propaganda yapmak---
İstanbul’da kuruldu.
|
Anadolu Kadınları Müdafaa-i Vatan
Cemiyeti
|
--- Kadınların milli
mücadele'ye katılımını sağlayarak yardım kampanyalarıyla düzenli ordunun
ihtiyaçlarını sağlamak---- Sivas’ta kuruldu.
|
İzmir Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
|
-- İzmir ve
çevresinin Yunanlılara verilmesini engellemek
|
Trakya-Paşaeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti
|
--- Trakya'nın Yunanlılar
tarafından işgalini önlemek--- Edirne'de kuruldu.
|
Trabzon Muhafaza-i Hukuk-u Milliye
Cemiyeti
|
--- Rum ve Ermenilerle mücadele
ederek Karadeniz'de Rum devletinin kurulmasını önlemek
|
Kilikyalılar Cemiyeti
|
--- Adana ve çevresinin Fransızlar
tarafından işgal edilmesini önlemek--- İstanbul'da kuruldu.
|
Milli Kongre Cemiyeti
|
--- Dünyada Türkler aleyhine
yapılan olumsuz propagandaları yok etmek
--- Diğer
cemiyetlerden farklı olarak basın yayın yoluyla mücadele etmişlerdir,
bölgesel değil ulusaldır.
|
BİLGİ NOTU:
Yararlı cemiyetler bölgesel olarak kurulmuştur, her cemiyet kendi bölgesini
savunmaktadır. Bu yüzden Mustafa Kemal birleştirici ve bütünleştirici gücünü
kullanarak tüm yararlı cemiyetleri Sivas kongresinde “Anadolu ve Rumeli Müdafaa-i
Hukuk Cemiyeti” adı altında birleştirmiştir.
BİLGİ NOTU:
İşgallere karşı ilk direniş Hatay Dörtyol'da başladı.
BİLGİ NOTU:
Batıda ilk kurşun İzmir'in işgali
üzerine Gazeteci Hasan Tahsin tarafından atılmıştır.
Manda ve Himayecilik: Kendisini idare
edemeyecek kadar zayıf ve güçsüz ülkelerin güçlü devletler tarafından
yönetilmesi sistemidir.
(İzmir'in işgali)
İstanbul'un İşgali :
13 Kasım 1918’de İstanbul işgal edildi. Mustafa Kemal'in
İtilaf Devletlerini görünce “geldikleri gibi giderler.” sözünü söylemesi ileri görüşlülüğünü
gösterir.
Samsun'a çıkana kadar altı ay İstanbul’da kalarak kurtuluş
çareleri aradı. Kurtuluşun Anadolu'da olduğunu düşünerek milli mücadeleyi
başlatmak için fırsat aramaya başladı.
Samsun'a Çıkış :
İstanbul Hükümeti Rumlarla Türkler arasındaki olayları
incelemek için Mustafa Kemal'in 9. Ordu Müfettişi olarak Samsun'a gönderdi. Mustafa Kemal'in
amacı, Anadolu'ya geçip milli mücadeleyi
başlatmaktı.
AMASYA GENELGESİ (22 Haziran 1919):
1. madde yorumu: Kurtuluş
Savaşı'nın gerekçesi belirtilmiştir.
2. madde yorumu: Kurtuluş
Savaşı'nın gerekçesi belirtilmiştir.
3. madde yorumu: Kurtuluş
Savaşı'nın amacı ve yöntemi belirtilmiştir.
4. madde yorumu: İlk defa milli
bir kurulun varlığından bahsedilmiştir.
6. madde yorumu: Milli mücadele
taraftarı kişilerin seçilmesine çalışılmıştır.
7. madde yorumu: İstanbul
Hükümeti'nin ve itilaf devletlerinin Sivas kongresini engellemeye yönelik
faaliyetlerine karşı önlem alınmıştır.
Amasya Genelgesi'nin Önemi:




BİLGİ NOTU: Mustafa Kemal, Erzurum Kongresi öncesi
askeri ve resmi görevinden istifa etmiştir.
ERZURUM KONGRESİ (23 Temmuz-7 Ağustos 1919):
Doğu Anadolu Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti tarafından kongre
yapılmıştır. Amaç,
doğuda Ermeni devletinin kurulmasını önlemekti.
1. madde yorumu: Türklerin
çoğunlukta olduğu yerler ifade edilerek vatanın bölünmezliği vurgulandı.
2. madde yorumu: İşgallere
karşı direniş hareketlerinin birleştirilmesi amaçlandı.
3. madde yorumu: İstanbul
Hükümeti'nin teslimiyetçi politikasına karşı çıkılmıştır.
4. madde yorumu: Milli
bağımsızlık ve millet egemenliği amaçlanmıştır.
5. madde yorumu: Azınlıkların
bağımsız devlet kurmalarına karşı çıkılmıştır.
6. madde yorumu: Tek şart
tam bağımsızlıktır.
7. madde yorumu: Halkın
yönetim üzerindeki etkinliğinin artırılması amaçlanmıştır.
Erzurum Kongresi'nin Önemi:





SİVAS KONGRESİ (4-11 Eylül 1919):




Sivas Kongresi'nin Önemi:
v Toplanış
amacı ve aldığı kararlar bakımından ulusaldır.
v Manda
ve himaye kesin olarak reddedilmiştir.
v Milli
cemiyetler “Anadolu
ve Rumeli Müdafaa-i Hukuk Cemiyeti” adıyla birleştirilerek milli
mücadelenin tek merkezden yönetilmesi amaçlanmıştır.
v İrade-i
Milliye adıyla Sivas Kongresi kararlarını duyurmak için gazete çıkarıldı.
v Ali Fuat Paşa, Batı
Cephesi Komutanlığına atandı, bu durum temsil heyetinin hükümet gibi yürütme
yetkisini kullandığını gösterir.
AMASYA GÖRÜŞMELERİ (20-22 Ekim 1919):
İstanbul Hükümeti adına Bahriye Naziri Salih Paşa, Temsil
Heyeti adına Mustafa Kemal arasında imzalandı.
1- İstanbul Hükümeti Sivas
Kongresini kabul edecekti.
2- İtilaf devletleri ile
görüşülürken Temsil Heyetinin fikri alınacaktı.
3- Osmanlı Mebusan Meclisi
açılacaktı. (İstanbul'da değil Anadolu ve güvenli bir yerinde)
Amasya Görüşmelerinin
Önemi:


Temsil Heyetinin Ankara'ya gelmesi (27 Aralık 1919)
Temsil Heyetinin Ankara'yı Seçme Nedenleri:
ü Batı
Cephesi'ne yakın olması.
ü İstanbul'a
yakın olması.
ü Ankara'nın
işgal edilmemiş olması.
ü Demiryolu
ve karayolunun kesişim noktasında olması.
ü Şehrin
güvenli konumda olması.
ü Ankaralıların
milli mücadeleye destek vermesi.
Misakı Milli (28 Ocak 1920)
Toplantının amacı: Osmanlı'nın İtilaf
devletleri ile yapacağı barış şartlarının Türk halkının kabul edileceği şekilde
ortaya koymak.
Toplantı kararları: Misakı Milli'nin kabul
edilmesi sağlandı.
Maddelerin Özellikleri:
1. madde yorumu: Milli sınırlar çizilerek ülke
bütünlüğü vurgulanmıştır.
3. 4. maddeler yorumu: Çoğunluğun
Türk olmasına güvenilmiştir.
6. madde yorumu: Devletler
arasında eşitlik ilkesi sağlanmıştır.
7. madde yorumu: Kapitülasyonlar
kaldırılmıştır.
Misakı Milli'nin Önemi:



Ulusal Egemenlik: Devletin gücü olan egemenliğin
doğrudan ulusa ait olmasıdır. TBMM'nin açılması ulusal egemenlik ile ilgilidir.
Tam Bağımsızlık: Siyasi, ekonomik, hukuki,
kültürel ve tüm alanlarda özgürlük ve egemenliktir. Misakı Milli'nin ilanı tam bağımsızlıkla
ilgilidir.
TBMM'NİN AÇILMASI (23
Nisan 1920)
TBMM Yasama ve yürütme yetkisine sahiptir. (Yasama,
yürütme yargı yetkisinin tek kurumda toplanması güçler birliği ilkesi denir. Bu ilkenin
amacı olağanüstü koşullarda hızlı karar almak ve uygulamaktır.)
Meclis başkanı hükümetin de başkanıdır. Meclis Hükümet
Sistemi ile çalışıldığı için bu hükümete TBMM hükümeti adı verilmiştir.
BİLGİ NOTU: TBMM'nin açılması ile temsil heyetinin
görevi sona ermiştir.
Kuvay-ı İnzibatiye
(Padişah Ordusu): Kuvay-ı Milliye’yi engellemek, Kuvayi
Milliye’ye karşı ayaklanmaları desteklemek için padişah tarafından kurulan
orduya denir.
TBMM'YE KARŞI
AYAKLANMALAR NEDENLERİ:




TBMM'nin İsyanlara Karşı Aldığı Tedbirler:





TBMM'YE KARŞI ÇIKAN AYAKLANMALAR
Ahmet
Anzavur Ayaklanması
Kuvayi
inzibatiye ayaklanması
|
Yörük
Ali Efe
Demirci
Mehmet Efe
Çerkez
Ethem
|
İstanbul Hükümeti'nin çıkardığı ayaklanmalar
|
İstanbul hükümeti ve ihtilafların çıkardığı ayaklanmalar
|
Kuvayı Milliyecilerin çıkardığı isyanlar
|
Azınlıkların çıkardığı isyanlar
|
Rumların
çıkardığı isyanlar
Ermenilerin
çıkardığı isyanlar
|
Cemil
Çeto
Koçgiri
Şeyh
Eşref
Çopur
Musa
Konya-Bozkır
Bolu-Düzce
Milli-Aşireti
Afyon
|
San-Remo Konferansı
(19-26 Nisan 1920)
Amaç: İtilaf
Devletleri'nin Osmanlı ile yapılacak barış antlaşmasının şartlarını belirlemek.
Yer: İtalya'nın San-Remo
kenti.
İtilaf devletleri Osmanlıya barış şartlarını kabul ettiremeyince
Yunanlılara ilerleme emri verdiler. Yunanlılar Balıkesir ve Bursa'yı işgal etti.
İlerlemeyi engellemek için padişah antlaşmayı kabul etti. Saltanat şurasında
anlaşma kabul edildi. Osmanlı'nın düşüncesi “tamamen yok olmaktansa İstanbul ve
Anadolu'da küçük bir devlet olmaktı.”
SEVR BARIŞ ANTLAŞMASI
(10 AĞUSTOS 1920)
1. madde yorumu: İtilaf
devletleri Osmanlı devletini savunmasız bırakarak Sevr Anlaşması'nı uygulayacak
ortam hazırlamak istediler.
2. madde yorumu: Osmanlı
Devleti'nin boğazlar üzerindeki egemenlik hakları sona ermiştir.
3. madde yorumu: Osmanlı askeri yönden savunmasız duruma getirildi.
3. madde yorumu: Osmanlı askeri yönden savunmasız duruma getirildi.
4. madde yorumu: İtilaf
Devletleri Osmanlı'nın iç işlerine karışma hakkını elde etti.
5. madde yorumu: Osmanlı
Devleti ekonomik bağımsızlığını kaybetti.
BİLGİ NOTU: Mebusan Meclisi daha önce
dağıldığından ve antlaşma Mebusan Meclisi'nde onaylanmadığı için hukuken
geçersiz bir antlaşmadır.
Sevr Antlaşması'na TBMM'nin tutumu:


Sevr Antlaşması'na halkın tutumu:
Türk milletine yaşama hakkı
tanımayan ölüm fermanı gibidir. Antlaşma Türk halkı üzerinde olumsuz bir etki oluşturmadı, aksine vatanı işgalden
kurtarma azmini artırdı.
BİLGİ NOTU: Sevr Antlaşması ölüm fermanı gibi olan
ölü doğmuş, uygulanmayan bir antlaşmadır.
Sevr Antlaşması'na Mustafa Kemal'in tutumu:
Siyasi, adli, ekonomik, mali bağımsızlığı yok eden, yaşama
hakkı tanımayan bizce mevcut olmayan bir antlaşmadır.
ÜNİTE-3 YA İSTİKLAL YA
ÖLÜM
DOĞU CEPHESİ:
Doğu Cephesi'nde Ermenilere karşı savaşıldı. 15. Kolordu
Komutanı Kazım
Karabekir Paşa Ermenileri yenilgiye uğratmıştır.
Ermenilerle 2-3 Aralık 1920’de Gümrü Barış Antlaşması imzalandı.
Gümrü Barış Antlaşması'nın şartları:


Gümrü Barış
Antlaşması'nın önemi:




GÜNEY CEPHESİ:
Fransızlar ve Ermenilerle savaşıldı. İlk direniş
Hatay Dörtyol'da Kara Mehmet tarafından başlatıldı.
MARAŞ:
Fransızlar Maraş'ı işgal etti, Suriye'den
getirdiği Ermeniler Türklere karşı saldırdılar. İlk direniş Sütçü İmam tarafından
başlatıldı. Binbaşı Suzi Bey, Yörük Salim ve Kılıç Ali direnişi devam ettirdiler.
TBMM tarafından Maraş'a 1973’te “Kahraman” ünvanı ve
İstiklal Madalyası verildi.
URFA:
Fransızlar Ermenilerle işbirliği yaparak
Urfa'yı işgal ettiler. İlk direniş Yüzbaşı Ali Saip Bey 3.000 kişilik ordu ile direnişi başlattı.
Fransızlar şehri terk edene kadar direniş sürdü.
TBMM tarafından Urfa başarısından dolayı 1984 yılında “Şanlı”
ünvanı verildi.
ANTEP:
Fransızlar Antep'i işgal edince Şahin Bey
Suriye yolunu keserek konvoyu durdurdu. Daha sonra şehit olarak direnişin
sembolü oldu. BMM 8 Şubat 1921’de Antep'e “gazi” ünvanı verdi.
BİLGİ NOTU: Antep, Urfa ve Maraş'a TBMM tarafından
ünvan verilmesinin temel nedeni; halkın gösterdiği direniş ve fedakârlıktır.
BİLGİ NOTU: Sakarya Savaşı'ndan
sonra TBMM
ile Fransızlar arasında 20 Ekim 1921’de yapılan Ankara Antlaşması ile işgal
ettikleri yerlerden (Hatay hariç) çekilmişler ve bu cephedeki mücadele sona ermiştir.
Düzenli Ordunun Kurulması:
Kuvayi Milliye düşman ilerleyişini yavaşlatıyor ancak
durduramıyordu. Çünkü düzensiz ve dağınık birliklerdi. Yunanlılara karşı yapılan
taarruzun başarısız olması düzenli orduya geçilme gereğine neden oldu.
9 Kasım'da Kuvayi Milliye kaldırılarak birliklerin
düzenli orduya katılması istendi. Batı Cephesi Batı ve Güney olarak ikiye
ayrıldı. Batı Cephesi Komutanlığına Albay İsmet İnönü, Güney cephesine Albay
Refet Bey getirildi.
I. İNÖNÜ SAVAŞI (6-10 Ocak 1921)
Yunanlılar Çerkez Ethem isyanını fırsat bilerek
saldırdılar. Türk ordusu sayıca üstün olan Yunanlıları yendi, daha sonra Çerkez
Ethem İsyanı da bastırıldı.
BİLGİ NOTU: I. İnönü
Savaşı düzenli ordunun ilk savaşı ve ilk başarısıdır.
I. İnönü Savaşı'nın Sonuçları:







BİLGİ NOTU: Batı Cephesi'nde yapılan tüm
savaşlarda Yunanlıların temel amacı; Ankara'ya ilerlemek, TBMM’yi ele geçirip
milli mücadeleyi sona erdirmek, Sevr Antlaşması'nı uygulamak, Anadolu’yu işgal
etmektir.
Londra Konferansı (21 Şubat 12 Mart 1921)
I. İnönü Savaşı'ndan sonra İtilaf Devletleri görüş
ayrılıklarına düştü. Sevr Antlaşması'nı gözden geçirmek için Londra'da
konferans topladılar. Konferansa Osmanlı Devleti'ni çağırdılar. TBMM’yi dolaylı
yoldan çağırdılar, TBMM doğrudan çağrılırsa katılacağını bildirdi. İtalya
aracılığıyla doğrudan çağrılınca TBMM'yi resmen tanımış oldular. İtilafların
Osmanlı ve TBMM’yi birlikte çağırmalarının amacı her iki tarafı birbirine
düşürüp anlaşmazlıktan yararlanmaktı.
TBMM Londra Konferansı'na katılma nedenleri:



BİLGİ NOTU:
Londra
Konferansı ile itilaf devletleri TBMM'yi resmen kabul ettiler. Bu
durum TBMM'nin
uluslararası alanda siyasi başarısıdır.
Afganistan’la Dostluk Antlaşması (1 Mart 1921)
Mustafa Kemal ile Afganistan Kralı Amanullah arasındaki iyi
ilişkiler sebebi ile dostluk antlaşması imzalandı. TBMM’yi tanıyan ilk müslüman ülke Afganistan
oldu.
Taraflardan birisi saldırıya uğrarsa diğeri yardım
edecekti. TBMM subay ve öğretmen gönderecekti.
Moskova Antlaşması (16 Mart 1921)
Rusya'nın savaştan çekilmesi ve yaptığı gizli anlaşmaları
açıklaması sebebi ile itilaf devletleriyle düşman oldular. Ortak tehdit
unsurları olan İtilaf Devletleri Rusya ve TBMM’yi yakınlaştırdı, anlaşma imzalandı.
Taraflardan birinin tanımadığı antlaşmayı diğeri de
tanımayacaktır.
Kars,
Ardahan TBMM'ye ; Batum Gürcistan'a bırakılacaktı.
Sovyetler Birliği Misakı milliyi kabul edecekti.
BİLGİ NOTU: Sovyetler
Birliği TBMM’yi tanıdı Böylece TBMM’yi tanıyan ilk Avrupa ülkesi oldu.
Batum’un Gürcistan'a bırakılması Misakı Milli'den ilk
tavizdir.
II. İNÖNÜ SAVAŞI (23
Mart-1 Nisan 1921)
İtilaf Devletleri Londra Konferansı'nda istediklerini
kabul ettiremeyince Yunanlılara tekrar saldırmalarını istediler. Yunanlılar
savaş sonunda yenilgiye uğratıldı.
İkinci İnönü Savaşı'nın Sonuçları:
v İtalyanlar
Anadolu'dan çekilmeye başladılar.
v Mustafa
Kemal Batı Cephesi komutanı İsmet Paşa'ya şu telgrafı çekti: “Siz orada yalnız
düşmanı değil, milletin makus (kötü) talihini de (kaderini) yendiniz.”
Kütahya-Eskişehir Savaşları (10-24 Temmuz 1923)
Yunanlılar yeniden saldırdı. Türk ordusu malzeme
eksikliği sebebiyle başarılı olamadı. Mustafa Kemal Sakarya'nın doğusuna orduyu
çekerek güçlendirmek istedi. Yunan saldırıları sebebiyle Kütahya, Eskişehir, Afyon
Yunanlıların eline geçti.
BİLGİ NOTU: Kütahya-Eskişehir savaşları kurtuluş
savaşındaki tek yenilgidir.
Maarif Kongresi (15-21 Temmuz 1921):
Amacı: Türkiye'nin eğitim politikasını
belirlemek, milli ve çağdaş bir eğitim için yapılacak çalışmaları belirlemek.
Zamanı: Kütahya-Eskişehir
savaşları devam ederken.
Katılımcı sayısı: 180 öğretmen
Yeri: Ankara
BİLGİ NOTU: Mustafa Kemal'in savaş ortamında bile eğitim kongresini
toplaması eğitime
verdiği önemi gösterir.
Başkomutanlık Görevi (5 Ağustos 1921):
Mustafa Kemal'e TBMM’nin tüm yetkilerini (yasama, yürütme,
yargı) alarak 3 ay süreyle başkomutanlığa seçildi.
Mustafa Kemal'in yetkileri istemesinin nedeni,
savaşın zor
şartlarında hızlı karar alıp uygulamak içindir.
Tekalifi Milliye (Milli Teklifler) Emirleri:
Yunanlıların saldırıya geçeceği haberi üzerine Mustafa
Kemal ordunun
ihtiyaçlarını karşılamak için 7-8 Ağustos 1921’de Tekalifi Milliye
emirlerini yayımladı.
BİLGİ NOTU: Tekalifi Milliye emirlerinin ardından
halk milli birlik ve beraberlik örneği göstererek elinden gelen her şeyi yapmış
ve emirlerin gereğini yerine getirmiştir.
BİLGİ NOTU: Tekalifi Milliye emirlerinin
uygulanması dayanışma
örneğidir. Böylece Türk vatanın bağımsızlığı elde edilmiştir, milli
birlik ve beraberlik sağlanmıştır.
SAKARYA SAVAŞI (23 Ağustos-13 Eylül 1921):
23 Ağustos'ta başlayan 22 gün ve gece süren savaş Mustafa
Kemal'in başarısı ile kazanıldı. Mustafa Kemal bu savaşta şu emri verdi: “Hattı
müdafaa yoktur, sathı müdafaa vardır. O satıh bütün vatandır. Vatanın her karış
toprağı vatandaşın kanıyla ıslanmadıkça terk olunamaz.”
Bu savaşla 1683 II. Viyana kuşatmasından beri devam eden
Türk gerileyişi sona erdi.
BİLGİ NOTU: Savaşın kazanılmasında Mustafa
Kemal'in askeri dehası ve “topyekün savaş” taktiğini kullanması etkili oldu.
Sakarya Savaşı'nın Sonuçları:



BİLGİ NOTU: Sakarya Zaferi'nin kazanılması
sonucunda siyasi zaferler elde edilmiştir. Ankara ve Kars antlaşmalarının
imzalanması dış politikamızı güçlendirmiştir.
BÜYÜK TAARRUZ (BAŞKOMUTANLIK MEYDAN) SAVAŞI (26-30 Ağustos
1922):




BİLGİ NOTU: Büyük Taarruz ile Kurtuluş Savaşı'nın
askeri safhası sona erdi, siyasi safhası başladı.
Büyük Taarruz'un Sonuçları:





Mudanya Ateşkes Antlaşması (11 Ekim 1922):
Katılan devletler: Türkiye, İngiltere, Fransa,
İtalya.
Temsilcimiz: İsmet Paşa
BİLGİ NOTU: Yunanistan'ın katılmayıp onları İngiltere'nin temsil etmesi,
Yunanlıların
İngilizler tarafından desteklendiğinin açık kanıtıdır.
Mudanya Ateşkes Antlaşması'nın Sonuçları:




KURTULUŞ SAVAŞI'NI ANLATAN ESERLER
KİŞİ ADI
|
MESLEĞİ
|
ESERLERİ
|
Yakup Kadri Karaosmanoğlu
|
Yazar
|
Yaban romanı
|
Tarık Buğra
|
Yazar
|
Küçük Ağa romanı
|
Halide Edip Adıvar
|
Yazar
|
Ateşten Gömlek , Türk'ün Ateşle
İmtihanı
|
Samim Kocagöz
|
Yazar
|
Doludizgin
|
Halil Dikmen
|
Ressam
|
Kurtuluş Savaşı ile ilgili resimler
|
İbrahim Çallı
|
Ressam
|
Kurtuluş Savaşı resimleri
|
Mehmet Akif Ersoy
|
Şair
|
İstiklal Marşı
|
ÜNİTE-4 ÇAĞDAŞ TÜRKİYE
YOLUNDA ADIMLAR
SALTANATIN KALDIRILMASI (1 Kasım 1922):
Saltanat: Ülkeyi yönetme hakkının bir hanedanın
elinde olması ve bu yetkinin hanedan üyeleri arasında kullanılmasıdır.
Saltanatın kaldırılma gerekçesi: Lozan'da
toplanacak barış konferansı'na İstanbul ve Ankara hükümetlerinin birlikte
çağırılması.
1 Kasım 1922’de halifelik ve saltanat birbirinden ayrıldı.
Saltanat kaldırıldı.
Saltanatın Kaldırılmasının Sonuçları:





LOZAN BARIŞ ANTLAŞMASI (24 Temmuz 1923):
Lozan görüşmelerinde Türk devletini Dışişleri Bakanı İsmet Paşa temsil
etmiş, kapitülasyonlar
Ermeni Devleti ve Misakı Milli Sınırları konusunda taviz
vermemiştir.
SEVR ANTLAŞMASI VE LOZAN KARŞILAŞTIRILMASI
GÖRÜŞÜLEN
KONULAR
|
SEVR ANTLAŞMASI
|
LOZAN ANTLAŞMASI
|
İSTANBUL
|
İstanbul, Osmanlı
Devleti'nin başkenti olarak kalacaktır anlaşmaya uyulmazsa şehir Türklerin
elinden alınacak.
|
İSTANBUL SÖZ
KONUSU OLMADI.
|
BOĞAZLAR
|
Müttefik
devletlerin gemileri boğazlardan serbestçe geçecek, Boğazlar uluslararası “Boğazlar
Komisyonu” tarafından yönetilecektir.
|
Boğazlardan
geçişleri başkanı Türk olan “Uluslararası Boğazlar Komisyonu” düzenleyecektir.
Bu durum
boğazlarda Türklerin egemenlik haklarını kısıtlamıştır.
|
DOĞUDAKİ DEVLETLER
|
Doğuda iki
devlet kurulacaktır. (Ermenistan, Kürdistan)
|
Doğuda
kurulması düşünülen iki yeni devlet Lozan'da yer almadı.
|
İŞGALLER
|
İzmir, Ege,
Doğu Trakya, Yunanistan'a verilecekti.
Antalya ve
Konya İtalyanlara verilecek. Irak, Arabistan İngiltere'de kalacak, Adana,
Sivas, Malatya, Suriye, Fransa ya verilecekti.
|
Türkiye Irak sınırı Türkiye ile
İngiltere arasında yapılacak görüşmelere göre çizilecek
|
KAPİTÜLASYONLAR
|
Kapitülasyonlardan
müttefik devletler yararlanacaktı.
|
Kapitülasyonlar
kaldırıldı.
(Böylece ekonomik siyasi ve hukuksal alanlardaki
gelişmeleri engelleyen unsurlar ortadan kaldırıldı.)
|
ORDU
|
Türk ordusunun
asker sayısı ve savaş teçhizatı sınırlandırılacaktır.
|
Ordu ile
ilgili hiçbir sınırlama
getirilmedi.
|
AZINLIKLAR
|
Gayrimüslimlere
çok geniş haklar tanınacaktır.
|
Ülkede yaşayan
gayrimüslimler
Türk vatandaşı sayılacaktı. Böylece
Avrupalıların iç işlerimize karışması önlenmiştir.
|
BİLGİ NOTU:
Lozan'da Irak
sınırı (Musul sorunu), Suriye sınırı (Hatay sorunu) çözülemeyen sorunlardandır.
Yunanistan
savaş tazminatı
olarak Karaağaç kasabasını
Türkiye'ye
vermiştir.
Lozan
Antlaşması'nın önemi:





İZMİR İKTİSAT
KONGRESİ (17 Şubat-4 Mart 1923):
Toplanma amacı: Ekonomik bağımsızlığı ve
kalkınmayı gerçekleştirmek ulusal bir ekonomi kurmak.
Katılan kişiler: İşçi, çiftçi, tüccar, sanayici,
toplam 1135 kişi.
Kongre sonucu: Misak-ı İktisadi (ekonomi andı) belgesi kabul
edildi.
Kongrede Alınan Kararlar:






ANKARA'NIN BAŞKENT OLMASI (13 Ekim 1923):
Nedenleri:




CUMHURİYETİN İLANI
(29 Ekim 1923)
Sebepleri:
ü Mustafa
Kemal'in egemenliğe cumhuriyete inanan bir lider olması
ü Cumhuriyet
rejiminin çağdaş toplum oluşturmaya imkan sağlaması
ü Fethi
Bey hükümetinin istifa etmesinin üzerine yeni hükümet kurulamaması, yönetim boşluğu
olması
Sonuçları:



BİLGİ NOTU: Cumhuriyetin ilanından sonra ilk cumhurbaşkanı Mustafa
Kemal; ilk başbakanı İsmet İnönü; İlk TBMM Başkanı Fethi Okyar olmuştur.
BİLGİ NOTU:
Mustafa Kemal milli mücadelenin devam ettiği dönemde rejim sorunu yaşanmaması
için koşullar oluşmadığından devletin yönetim biçimini açıklamayı sonraya
bırakmıştır.
Demokrasi: Vatandaşların geniş haklara sahip
olduğu, devlet yönetimine eşit olarak katılabildiği, görevli ve siyasi
liderlerin seçimle belirlendiği, hukuk kurallarına bağlı siyasi sistemdir.
Cumhuriyet: Egemenliğin millete ait olduğu,
hakkını seçtiği milletvekilleri aracılığıyla kullandığı, yönetim şeklidir.
Kabine Sistemi: Cumhurbaşkanının başbakanı atadığı,
başbakanın da bakanları seçerek güven oyu aldığı sistemdir. Bundan önce meclis
hükümeti sistemi uygulanmıştır, bu sistemde meclis başkanı hükümetin de
başkanıdır.
3 MART 1924 TARİHİNDE YAPILAN YENİLİKLER:
1-Tevhidi Tedrisat Kanunu (eğitim-öğretim birliği):
v Tevhidi
Tedrisat kanunu ile tüm okullar MEB’e bağlanarak eğitim öğretimde birlik
sağlandı.
v Medreseler
kapatılarak kültür birliği sağlandı.
v Kız-erkek
aynı sınıfta okuyarak karma eğitime geçildi.
v Okul
sayısı artırıldı ve okur-yazar oranı arttı.
v İlköğretim
zorunlu hale getirilerek ücretsiz eğitim sağlandı.
2- Şeriyye ve Evkaf Vekaletinin Kaldırılması: Şeriyye(din
işleri) ve Evkaf Vekaleti(vakıf işleri) kaldırılarak yerine Diyanet İşleri
ve Vakıflar Genel Müdürlüğü kuruldu.
3- Erkan'ı Harbiye (Savaş Bakanlığı)’nın kaldırılması:
Erkan'ı Harbiye kaldırılarak yerine Genelkurmay Başkanlığı kuruldu.
4- Halifeliğin kaldırılması:
Halifeliğin Kaldırılmasının Sonuçları:




ÇOK PARTİLİ HAYATA GEÇİŞ DENEMELERİ
KURULAN PARTİLER
1- Halk Fırkası: (9 Eylül 1923)
Temeli Sivas kongresinde oluşturulan Anadolu ve Rumeli
müdafaa-i Hukuk Cemiyetine dayanan Halk Fırkası'nı 9 Eylül 1923’te Mustafa
Kemal kurdu.
Cumhuriyetin ilanından sonra Cumhuriyet Halk Fırkası adını aldı.
1950 yılına kadar ülkeyi yönetmiştir. Cumhuriyet tarihinin ilk siyasi partisidir.
2- Terakkiperver Cumhuriyet Fırkası: (17 Kasım 1924-3 Haziran
1925)
Kazım Karabekir, Rauf Orbay, Ali Fuat Cebesoy, Refet Bele
ve Adnan Adıvar tarafından kurulmuştur. Başkanı Kazım Karabekir’dir. Eğitimde milliliği, ekonomide
liberalizmi savunmaktadır. Ülkemizin ilk muhalefet partisidir.
Parti programında “dini inanç ve esaslara saygılıdır.” ifadesinin
vurgulanması inkılap karşıtlarının partide yer almasına neden oldu. Parti
faaliyetleri ve bazı üyelerin “Şeyh Sait İsyanı” ile ilgili oldukları tespit
edilince 3 Haziran 1925’te parti kapatıldı. Böylece çok partili hayata geçiş denemesinin
ilki başarısız oldu.
3- Serbest
Cumhuriyet Fırkası: (12 Ağustos 1930-17 Kasım 1930)
Dünyadaki ekonomik bunalımın ülkemizi de etkilemesi
üzerine Atatürk'ün teklifi ile Paris Büyükelçisi Fethi Okyar tarafından kuruldu.
Cumhuriyet ve inkılap karşıtlarının partinin kuruluş
amaçlarından saptığını gören Fethi Okyar kendi isteğiyle partiyi kapattı.
Çok partili hayata geçiş için iki kez deneme yapılmış, ikisi
de başarısız olmuştur. Bu durum toplumun henüz çok partili hayata geçiş için
hazır olmadığını gösterir.
Şapka ve Kıyafet İnkılabı: (25 Kasım 1925)
Osmanlı'da kılık kıyafette birlik yoktu. Mustafa Kemal
çağdaş toplumların kıyafetinin giyilmesini istiyordu. Fes yerine şapka,
giyilmesine istiyordu. Şapkayı tanıtmak için Kastamonu'ya seyahate çıktı. 25
Kasım 1925’te “Şapka Giyilmesi Kanunu” kabul edildi. Böylece kıyafette yapılan değişiklikle Türk
toplumunu çağdaş bir görüntüye kavuşturdu ve giyim kuşamda birlik sağlandı.
Tekke ve Zaviyelerin Kapatılması: (30 Kasım 1925)
Tekke: Tarikatların ibadet yapıp toplantı yaptığı
yere tekke denir.
Zaviye: Tekkeden küçük ibadet yerlerine zaviye
denir.
Osmanlı'nın son döneminde asıl amacından uzaklaşmıştı,
işsiz güçsüzlerin toplandığı, fal ve büyü bakılan yerlere dönüşmüştü. Halkın
dini duyguları istismar edildi. Bu sebeple tekkeler kapatıldı. Kanunla birlikte şeyh, derviş, baba,
mürit, dede gibi ünvanların kullanılması yasaklandı. Böylece hem toplumsal alanda laiklik, hem de
insanlar arasında birlik, beraberlik düşüncesi güçlendi.
Uluslararası Takvim Saat Rakam ve Ölçülerde Yenilik:
Osmanlı'da kullanılan takvim, saat ve rakamlar farklıydı.
Hatta bazı ölçü ve tartı birimleri ülke içinde dahi farklıydı.
Yeni kurulan Türk devletinin diğer devletlerle uluslararası ilişkilerini
kolaylaştırmak ve toplumda ikiliğe neden olan bu durumu düzenlemek için
1 Ocak 1926 tarihindeki kanunla hicri ve rumi takvim kaldırılarak miladi takvim
kabul edildi. Alaturka saat yerine uluslararası saat uygulanmaya başladı.
20 Mayıs 1928’de kabul edilen yasa ile uluslararası
rakamlar kullanmaya başlandı.
26 Mart 1931’deki ölçü kanunu ile arşın, okka, endaze
gibi bölgeden bölgeye değişen birimler yerine ağırlık ölçüsü olarak kilogram;
uzunluk birimi
olarak metre kabul edildi.
Tüm bu değişikliklerle uluslararası ilişkiler düzenlendi ve
ülkede birlik sağlandı.
ANAYASALAR:
1921 Anayasası: Teşkilatı Esasiye adıyla yapılan ilk
anayasadır. İlk defa millet yönetimde söz sahibi olmuştur. Yasama
yürütme yargı TBMM'ye verilerek güçler birliği ilkesi uygulanmıştır.
1924 Anayasası: En uzun süren anayasadır. Atatürk'ün
yaptığı tüm inkılaplar bu anayasada yer almıştır. 1928 yılında “devletin dini İslam'dır.” ibaresi
anayasadan çıkarılmış, 1937’de laiklik ilkesi anayasaya girmiştir.
1961 Anayasası: Değişen şartlara göre yeniden
yapılmıştır.
1982 Anayasası: Şu anda yürürlükte olan anayasadır.
İlk 3 maddesi değiştirilemez, değiştirilmesi
teklif dahi edilemez.
Türk Medeni Kanunu: (17 Şubat 1926)
Osmanlı'da 1926 yılına kadar kullanılan Mecelle
artık ihtiyaçları karşılamadığı için Türk toplumuna uygun İsviçre Medeni Kanunu alındı.
Medeni Kanunun Sonuçları:




BİLGİ NOTU: Medeni Kanunla
kadınlara siyasi hak verilmemiştir.
Şeyh Sait İsyanı: (13 Şubat 1925)
Lozan'da Musul sorununun çözümü sonraya bırakılmıştı. İngiltere Musul petrol
bölgesi olduğu için vermek istemiyordu. Musul meselesi görüşülürken
içte rejim düşmanları, dışta İngiltere'nin desteği ile Şeyh Sait İsyanı çıktı. “Din elden
gidiyor.” diyerek ayaklanma yapıldı.
Ayaklanmaları bastırmak için “Takrir-i Sükun” (Huzur ve güvenliği sağlama) Kanunu
çıkarıldı. Ayaklanma bastırılarak elebaşları “İstiklal Mahkemeleri”nde yargılandı.
İsyanın Sonuçları:



BİLGİ NOTU: Şeyh Sait İsyanı tüm ülkeye yayılmaya
çalışılmış, Türk inkılabına karşı yapılmış bir harekettir. Amaç: Cumhuriyeti yıkıp saltanat ve hilafeti
geri getirmektir.
Kabotaj Kanunu: (1 Temmuz 1926)
Kabotaj: Bir ülkenin denizlerinde yolculuk ve yük
taşıma hakkının sadece o ülke vatandaşlarına ait olmasıdır.
Ülkemizde ticaret Cumhuriyet öncesinde gayrimüslimlerin
elindeydi, cumhuriyetin ilanıyla Türklerin ticarette etkin olması için 1 Temmuz
1926’da “Kabotaj
Kanunu” çıkarıldı. Böylece Türk karasularında Türk vatandaşı ve Türk bayrağı
taşıyan gemiler ticaret hakkını elde etti.
1 Temmuz her yıl ülkemizde “Denizcilik Bayramı” olarak kutlanır.
Mustafa Kemal'e Suikast Girişimi:
Yapılan inkılaplar yeni rejim ve Mustafa Kemal'den rahatsız
olanlar Mustafa Kemal’i ortadan kaldırmak için suikast girişiminde
bulundular.
İzmir gezisinde suikast düzenlemek istediler. İzmir'e bir
gün geç gelince plan ortaya çıktı. Suikastçılar yakalanarak İstiklal Mahkemelerinde
yargılandı.
Olay duyulunca tüm ülkede mitingler düzenlendi. Halk Mustafa
Kemal ve inkılaplara sahip çıktı.
Mustafa Kemal suikasti öğrenince “Benim naçiz vücudum elbet bir gün toprak
olacaktır. Ancak Türkiye Cumhuriyeti ilelebet payidar kalacaktır.” demiştir.
NUTUK:
Mustafa Kemal 15 Ekim 1927’de TBMM büyük salonunda CHP
üyelerine 6 gün süren bir konuşma yapmıştır.
1919-1927 yılları arasındaki gelişmeleri anlatmıştır. Bu
konuşmadan sonra Nutuk, Büyük Nutuk, Söylev adıyla basılmıştır.
Bu eser Osmanlı'nın son dönemi, Milli Mücadele ve Türkiye
Cumhuriyeti'nin kuruluşunu anlatan olaylar birinci ağızdan aktarılmıştır.
Nutuk 1919 senesi Mayıs ayının 19. günü Samsun'a çıktım
cümlesi ile başlar. Gençliğe Hitabe ile sona erer.
Nutuk'un Bölümleri
1. Bölüm
|
|
3. Bölüm
|
2. Bölüm
|
TBMM
Hükümetleri dönemi
23
Nisan 1920
29
Ekim 1923
|
Cumhuriyet
Dönemi
29
Ekim 1923
1927
arası
|
19
Mayıs 1920
23
Nisan 1920
|
Nutuk niçin yazıldı?
Türk gençlerine yol göstermek, milli varlığımızın
geçmişine ve geleceğine ışık tutmak için yazılmıştır.
Olayları belgelere dayandırarak Türk milletinin var olma
mücadelesini, herkes
birinci ağızdan örnek alsın diye yazılmıştır.
Harf İnkılabı:
Harf İnkılabının Sebepleri:



Harf inkılabının Sonuçları:


BİLGİ NOTU: 1 Kasım 1928’de kabul edilen kanunla
Arap harfleri yerine Latin alfabesi kabul edildi. 24 Kasım 1928 tarihinde
Mustafa Kemal'e “başöğretmenlik” ünvanı verildi ve 24 Kasım her yıl Öğretmenler Günü
olarak kutlanmaktadır.
Millet Mekteplerinin Açılması: (1 Ocak 1929)
Yeni harfleri öğretmek ve okuryazar oranını artırmak amacıyla
millet mektepleri açıldı. 16-45 yaş arası vatandaşlara kurslar
düzenlendi. Yeni harfler bir yıl içinde Türk halkı tarafından benimsendi.
Tarih Alanında Çalışmalar:
---- 1930’da “Türk Tarih Heyeti” oluşturulmuş, bu
heyet kitapları Türkçeye çevirmiş, Türk tarihini bilimsel bir şekilde
incelenmiştir. Sonuçta “Türk Tarihinin Anahatları” ve okullar için dört
ciltlik “Tarih Kitabı”
hazırlanmıştır.
---- 15 Nisan 1931’de “Türk Tarih Tetkik Cemiyeti”
kurulmuştur. Bu kurum Türk milletinin tarihe, uygarlığa katkıları üzerinde
çalışmaya başlamıştır. 1935’te cemiyetin ismi “Türk Tarih Kurumu”
yapılmıştır.
---- Ankara'da üniversitelerin bilimsel çalışması
için “Dil ve Tarih
Coğrafya Fakültesi” kurulmuştur.
Dil Alanındaki Çalışmalar:
---- 2 Temmuz 1932’de “Türk Dili Tetkik Cemiyeti” (Türk
Dil Kurumu) kurulmuştur.
---- 1934’te “İkinci Dil Kurultayı'nda” yabancı kelimeler
atılarak dilimiz sadeleştirilmiştir.
---- 1936-1937’de Arapça Geometri terimlerini yerine
Türkçe terimlerinin kullanıldığı “Geometri Kılavuzu” adlı kitap yazmıştır.
Atatürk 1938’de hazırladığı vasiyetnamede Türk Dil Kurumu
ve Türk Tarih Kurumu'na Türkiye İş Bankası hisselerinden eşit pay ayırmıştır.
1.2.3.4.ÜNİTELER SİYASİ OLAYLAR KRONOLOJİSİ
TARİH
|
OLAY
|
30 Ekim 1918
|
Mondros Ateşkes Antlaşması
|
18 Ocak 1919
|
Paris Barış Konferansı
|
15 Mayıs 1919
|
İzmir’in İşgali
|
19 Mayıs 1919
|
Mustafa Kemal’in Samsuna Çıkışı
|
22 Haziran 1919
|
Amasya Genelgesi
|
23 Temmuz-7 Ağustos 1919
|
Erzurum Kongresi
|
4-11 Eylül 1919
|
Sivas Kongresi
|
20-22 Ekim 1919
|
Amasya Görüşmeleri
|
27 Aralık 1919
|
Temsil Heyetinin Ankara’ya Gelişi
|
28 Ocak 1920
|
Misak-ı Milli
|
16 Mart 1920
|
İstanbul’un İşgali
|
23 Nisan 1920
|
TBMM’nin açılması
|
10 Ağustos 1920
|
Sevr Barış Antlaşması
|
1 Kasım 1922
|
Saltanatın Kaldırılması
|
24 Temmuz 1923
|
Lozan Barış Antlaşması
|
29 Ekim 1923
|
Cumhuriyetin İlanı
|
3 Mart 1924
|
Halifeliğin Kaldırlması
|
https://lgsnotu.blogspot.com/
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder