ÜNİTE 5:ATATÜRKÇÜLÜK
Türk milletinin bugün ve gelecekte tam bağımsızlığa, huzur ve refaha sahip olması, devlet yönetiminin
millet egemenliği esasına dayandırılması, aklın ve bilimin öncülüğünde Türk kültürünün çağdaş uygarlık düzeyi üzerine çıkarılması amacıyla temelleri yine Atatürk tarafından
belirtilen devlet hayatına, fikir hayatına ve ekonomik hayata, toplumun temel kurumlarına ilişkin gerçekçi düşüncelere ve ilkelere Atatürkçülük denir.
Atatürkçülüğün Nitelikleri
Atatürkçülüğü oluşturan ilkeler bir bütündür. Birbirinin devamı ve tamamlayıcısıdır.
►
Akıl ve bilime dayanır, milli birlik ve beraberliğe önem verir.
►
Yurtta ve dünyada barışın korunmasından
yanadır.
►
Millete ve insanlığa hizmet etmeyi esas alır.
ATATÜRKÇÜ DÜŞÜNCE SİSTEMİ
Atatürkçülük; Türk Devleti'nin ve toplumunun çağdaşlaşması yolundaki genel hedef, amaç ve ilkeleri ortaya koyduğundan, Atatürkçü düşünce sistemi olarak
da adlandırılmaktadır.
Atatürkçü Düşünce Sisteminin Özellikleri
ü Siyasi, ekonomik, kültürel, adli, askeri vb. alanlarda tam bağımsızlığı sağlamayı hedefler.
ü Milli egemenliğe dayalı
güçlü bir devleti öngörür.
ü
Milli kültürümüzü aklın ve bilimin yol göstericiliğinde
çağdaş uygarlık düzeyinin üstüne çıkarmayı;
çağın ihtiyaçlarına uygun siyasal ve sosyal kurumlar oluşturmayı; demokratik ve laik kurallar içinde Türk milletinin rahat ve mutlu bir yaşam sürmesini hedefler.
ü Milli birlik ve beraberliğin sağlanmasını ve sürdürülmesini hedefler.
ü Türk milletinin ihtiyaçlarından, tarihi gerçeklerinden doğmuş, temelinde Türk tarihi ve kültürü olan milli bir düşünce sistemidir.
ü Dogmalara dayanmaz. Akılcılık ve bilimselliği temel aldığından
yeniliklere açık, dinamik bir düşünce sistemidir.
ü Atatürk'ün belirlediği
ilkeler, işaret ettiği hedefler ve gerçekleştirdiği inkılaplarla bir bütündür.
Atatürkçü Düşünce Sisteminin Oluşmasında Etkili Olan Olaylar
►
Fransız ihtilali'nden sonra demokrasi, eşitlik, adalet, insan hakları, özgürlük ve milliyetçilik gibi kavramların tüm dünyada yaygınlık kazanmaya başlaması
►
Osmanlı Devleti'nin, Avrupa devletlerinin gerisinde
kalması ve her alanda Avrupa'ya bağımlı hale gelmesi
►Trablusgarp, Balkan ve I. Dünya Savaşlarının kayıplarla sonuçlanması neticesinde Türk halkının büyük acılar çekmesi
►
Avrupa devletlerinin ve azınlıkların, Osmanlı
topraklarını bölmeyi amaçlamaları
►
Mondros Ateşkesi'nin ardından başlayan
işgaller karşısında Osmanlı yönetiminin aciz kalması
ATATÜRKÇÜ
DÜŞÜNCEDE
MİLLİ GÜÇ
UNSURLARI
HER ŞEY GÜÇLÜ BİR TÜRKİYE İÇİN
Bir ulusun, ulusal hedeflerine ulaşabilmek amacıyla
kullanabileceği maddi ve manevi kaynaklarının toplamına milli güç denir. Milli güç
unsurları şunlardır:
Siyasi Güç
Atatürkçü düşüncede siyasi güç, devletin gücünü milletten alması ve devlet politikalarının millet iradesine göre belirlenmesi esasına dayanır.
Atatürk, siyasi gücün zayıflamasının devletin ve demokrasinin geleceğini tehlikeye düşüreceğini söylemiştir.
Ekonomik Güç
Ekonominin toplum hayatında
büyük bir rolü
bulunmaktadır. Çünkü bir ülkede üretim, dağıtım, tüketim durumlarıyla ilgili faaliyetler ekonominin konusu içinde yer almaktadır.
Atatürk de cumhuriyetin ilk yılarında, ekonomik yönden zayıf
bir milletin güçlü medeniyet kuramayacağını, toplumsal ve siyasal felaketten
kurtulamayacağını belirterek, yeni Türk Devleti'nin güçlü bir ekonomiye sahip olması gerektiğini
vurgulamıştır.
Siyasi bağımsızlık gibi ekonomik bağımsızlığa da büyük bir önem veren Atatürk bu amaçla,
kapitülasyonların kaldırılması ve ülkemizde bulunan yabancılara ait kuruluşların millileştirilmesi politikalarını izlemiştir.
Askeri Güç
Türkiye'nin, coğrafi konumu gereği her türlü iç ve dış tehditlere açık olması
güçlü bir orduya sahip olmasını gerektirmektedir. Bu nedenle Atatürk, her dönemde
Türk ordusuna ayrı bir önem vermiştir.
I. Dünya Savaşı'nın ardından Osmanlı
ordusunun dağıtılması üzerine Milli Mücadele Dönemi'nde
düzenli bir ordu kuruldu. Bu ordu
sayesinde Kurtuluş Savaşı kazanılarak siyasi ve ekonomik bağımsızlığa ulaşılmıştır.
Sosyokültürel Güç
Bir ülkede eğitimli, kültürlü ve teknik bilgilerle donanmış insanların
oluşturduğu güce, sosyokültürel denir. Milli gücün temel öğesi olan insan iyi yetiştirildiğinde
siyasi, ekonomik ve askeri güç
de değer kazanır.
Sosyokültürel güç; bilim, sanat ve diğer alanlarda gelişmeye yol açar.
Bunun bilincinde olan Atatürk,
bireyden başlayarak halkı eğitmek ve halkın bilgi düzeyini
yükseltmek için çalışmalarda bulunmuştur.
CUMHURİYETLE BİR MİLLETİZ
ATATÜRK İLKELERİ
Türk milletini çağdaş uygarlıklar
düzeyinin üzerine çıkarmak
için yapılacak çalışmalarda ve yeniliklerde esas alınacak olan ilkelerdir.
CUMHURİYETÇİLİK
Cumhuriyet, halkın kendi kendisini yönetmesi ve devlet içinde karar verecek en yetkili ve son makam olarak milleti
kabul etmektedir. Cumhuriyet rejiminde esas, yöneticilerin seçimle iş başına gelmeleridir.
Halkın kendini doğrudan doğruya
yönetmesi demek olan demokrasi ise
cumhuriyet rejiminin ulaştığı en ideal yönetim
biçimidir.
Cumhuriyet yönetiminde millet adına karar verme yetkisi doğrudan millet tarafından seçilmiş olan meclise aittir. Cumhuriyetçilik; demokrasi ve cumhuriyet rejiminin korunması, geliştirilmesi ve benimsenmesi için yapılan tüm çalışmalardır.
UYARI:Cumhuriyetçilik İlkesi Doğrultusunda Yapılan İnkılaplar
► TBMM'nin açılması
►1921 ve 1924 Anayasalarının yapılması
► Saltanatın kaldırılması
► Cumhuriyetin ilan
edilmesi
► Siyasal partilerin
kurulması
► Ordunun siyasetten ayrılması
► Kadınlara seçme
ve seçilme haklarının verilmesi
Cumhuriyetin Kazandırdıkları
Ø Ülkenin bir hanedan tarafından yönetilmesi uygulamasına son verilmiş, vatandaşlar
devlet yönetimine eşit olarak katılma imkanı
elde etmişlerdir.
Ø Temel hak ve özgürlükler devlet güvencesi altına
alınmıştır.
Ø Herkesin kanun önünde eşitliği sağlanmış, kanunları uygulama görevi
bağımsız mahkemelere verilmiştir.
Ø Düşünce özgürlüğü sağlanarak, vatandaşlara huzurlu bir hayat sürme olanağı
tanınmıştır.
Ø Gelişmemize engel olan unsurlar ortadan kaldırılarak, çağdaş uygarlığa
ulaşmayı sağlayacak bir ortam oluşturulmuştur.
Ø 18 yaşını dolduran her Türk vatandaşına
seçme ve halk oylamasına katılma hakkı ve sorumluluğu getirmiştir.
MİLLİYETÇİLİK
Ait olduğu milletin varlığını sürdürmesi ve yüceltilmesi için diğer bireylerle birlikte çalışmaya bu çalışmayı ve bilinci diğer kuşaklara da yansıtmaya milliyetçilik denir.
Milliyetçiliğin en önemli unsuru millettir. Atatürk'e göre milliyetçilik, kendini aynı milletin üyeleri
sayan kişilerin, o milleti yüceltme istekleridir. Milliyetçilik bir duygu işidir. Bir insan kökeni ne olursa olsun kendini hangi millete ait hissediyorsa
o milletin kimliğini taşıyor demektir. Bu yüzden Atatürk
ne mutlu Türk olana değil "Ne mutlu Türküm diyene" demiştir.
Atatürk'ün milliyetçilik
ilkesi birleştirici ve bütünleştiricidir. Bu durumu güçlendiren unsurlar, milli eğitim, Misak-ı Milli, dil, tarih, kültür ve gaye birliği, milli kültür, Türklük şuuru ve manevi değerlerdir.
Uyarı: Milliyetçilik ilkesi doğrultusunda,
* Kapitülasyonların kaldırılması
* Kabotaj Kanunu'nun çıkarılması
* Türk Tarih Kurumu'nun kurulması
*
Türk Dil Kurumu'nun kurulması
* Yabancı okulların
ayrıcalıklarının kaldırılarak Milli Eğitim Bakanlığı'na
bağlanması
* Yabancı okullarda Türkçe, tarih ve coğrafya derslerinin Türk öğretmenler tarafından okutulması
gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.
HALKÇILIK
Bir milleti oluşturan, çeşitli mesleklerin ve toplumsal grupların içinde bulunan insanlara halk denir.
Halkçılık, milletin çıkarına ve yararına
bir siyaset izlenmesi, halkın
kendi kendini yönetmeye alıştırılmasıdır. Halkçılıkta belli bir grup, kişi ya da sınıf üstünlüğü yoktur. Toplumu oluşturan bütün vatandaşlar
ülkesine ve devletine karşı hak ve sorumluluklar açısından eşittir. Herkes devlet imkânlarından eşit olarak yararlanma hakkına sahiptir. Herkes seçme ve seçilme
hakkına sahiptir. Kanunlar önünde herkes eşittir.
Uyarı: Halkçılık ilkesi doğrultusunda,
* Cumhuriyetin ilanıyla egemenliğin
doğrudan halka verilmesi
* Hukuk birliğinin
gerçekleştirilmesiyle kanunlar karşısında eşitliğin sağlanması
* Azınlıkların Türk vatandaşı
kabul edilerek ayrıcalıklarının sona erdirilmesi ve toplumda eşitliğin sağlanması
* Soyadı Kanunu'nun yanı sıra çıkarılan bir kanunla "ağa, hacı, hoca, hafız, molla, bey" gibi ayrıcalık belirten unvanların kaldırılması
* Medeni Kanun'un kabul edilmesiyle sosyal ve ekonomik alanlarda
kadın - erkek eşitliğinin sağlanması
* Sosyal devlet niteliğinin benimsenmesi
gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.
NOT: Halkçılık ilkesi,
hem cumhuriyetçilik hem de
milliyetçilik
ilkelerinin doğal
sonucudur.
DEVLETÇİLİK
Devletçilik, temel anlamıyla devletin ekonomik hayatın içine girmesidir. Devletçilik bir ekonomi siyasetidir. Atatürk'ün devletçilik anlayışı
komünizmden farklıdır.
Atatürk'ün devletçilik
anlayışında devlet ekonominin içinde yer almakla birlikte özel teşebbüsün önünde engel değildir. Sermayesi olan vatandaşlar birkaç
alan dışında diledikleri biçimde üretime katılabilirler.
Devletçilik ilkesi bir zorunluluk olarak
ortaya çıkmıştır. Cumhuriyetin ilanından sonra özel
teşebbüs desteklenerek liberal bir ekonomi kurulmak istenmişti, ancak sermaye yetersizliği, makine ve yedek parça sorunu, teknik eleman azlığı gibi nedenlerden dolayı özel teşebbüs başarısız oldu. Bu durumda devlet ekonomik hayata müdahale etmek zorunda kaldı.
1933'ten itibaren I. Beş
Yıllık Kalkınma Planı ile devlet ekonomik hayatın içinde yoğun bir şekilde
yer almaya başladı. Kısa zamanda devlet eliyle büyük sanayi tesisleri kuruldu. Devlet
tarafından dokuma ve şeker fabrikalarının yanında Karabük
Demir Çelik Fabrikası gibi dev sanayi tesisleri oluşturuldu.
1939'da II. Beş Yıllık Kalkınma Planı
hazırlandı. Ancak II. Dünya Savaşı
çıktığından uygulanamadı.
Uyarı: Devletçilik ilkesi doğrultusunda,
* Beş Yıllık Sanayi Planları yapılması ve bu planlar doğrultusunda dokuma, maden, selüloz, seramik ve kimya gibi sanayi kollarında fabrika ve işletmeler kurulması
Sanayi
yatırımlarını desteklemek için Sümerbank ve Etibank’ın kurulması
Eğitim,sağlık,kültür
ve sanat alanlarında yatırımların yapılması
* Faiz oranlarının ve temel tüketim
mallarının fiyatlarının devlet tarafından belirlenmesi
* Devlet bankalarının ve Merkez Bankası’nın kurulması
gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.
Devletçilik, halkçılık ilkesinin zorunlu bir sonucudur. Ekonomik kalkınmada bölgeler arası farklılıkların
giderilmesinde önemli rol
oynamıştır.
LAİKLİK
Laiklik, devlet düzeninin ve hukuk kurallarının dine değil, akla ve bilime dayandırılmasıdır. Kısaca din işleri
ile devlet işlerinin ayrı yürütülmesidir.
Laiklik ilkesinde temel hedef, inanç özgürlüğü sağlanmasıdır. Herkes istediği inanca sahip olabilir ve bu inancın
gereklerini yapabilir.
Atatürk'e göre dine saygı, inanan kişinin
haklar saygının bir sonucudur. Atatürk dine karşı
olmadığı gibi, gerçek
dindara da karşı değildir. O, dinin çıkarlar için
kullanılmasına karşı çıkmıştır. Atatürk,
"Din lüzumlu bir müessesedir. Dinsiz milletin devamına imkan yoktur. Din vardır, lazımdır. Temeli sağlam
bir dinimiz vardır." diyerek dinin hayatımızdaki yerini belirtmiştir.
Uyarı: Laiklik
ilkesi doğrultusunda,
* Saltanatın
kaldırılması
* Halifeliğin kaldırılması
* Tevhid-i Tedrisat (eğitim - öğretimin
birleştirilmesi) Kanunu'nun çıkarılması
* Tekke, zaviye ve türbelerin kapatılması
* İbadet yerleri dışında dinsel kıyafet,
sembol ve işaretlerle dolaşılmasının yasaklanması
* Medeni Kanun'un kabul
edilmesi
* Ekonomi, hukuk, eğitim ve sosyal yaşam gibi her alanda dinden kaynaklanan uygulamalara son
verilmesi
* 1928de anayasadan, "Türkiye Cumhuriyeti Devleti'nin dini İslâm'dır." maddesinin çıkarılması
* 1937'de anayasaya Türk Devleti'nin laik olduğu ifadesinin eklenmesi
gibi inkılaplar ve çalışmalar yapılmıştır.
İNKILAPÇILIK
İnkılap, bir toplumun önemli kurumlarını kısa bir süre
içinde değiştirip kendini yenileştirme atılımıdır. Atatürk
inkılabı, "Türk
milletini son yüzyıllarda geri bırakmış olan müesseseleri yıkarak
yerlerine, milletin en yüksek medeni gereklere göre ilerlemesini sağlayacak yeni müesseseler koymuş olmaktır."
şeklinde tanımlamıştır.
İnkılapçılık, Batılılaşma ve çağdaşlaşma yolunda daima ileriye, çağdaş uygarlığa
yönelmektir.
Atatürk'ün inkılap anlayışı
eskiyi kaldırıp yerine yeni ve güzel olanı
koymak olmakla birlikte, milli kültürün geliştirilmesi de Atatürkçülüğün özünü oluşturmaktadır.
Atatürk bu konuda, "Biz, batı medeniyetini bir taklitçilik yapalım
diye almıyoruz. Onda iyi olarak gördüklerimizi, kendi bünyemize uygun bulduğumuz için dünya medeniyet seviyesi içinde benimsiyoruz." diyerek milli kültürün de geliştirilmesi
gerektiğine dikkat çekmiştir.
Uyarı: Cumhuriyetçilik, milliyetçilik, halkçılık, devletçilik, laiklik ve inkılapçılık olarak bilinen Atatürk ilkeleri, 10 Mayıs 1931'de yapılan Cumhuriyet Halk Fırkası kurultayında Atatürk
tarafından açıklanmıştır. Bu ilkeler, Türkiye Cumhuriyeti'ni sonsuza kadar yaşatmayı, Türk milletini yüceltmeyi amaçlayan
bir düşüncenin programıdır.
1937 yılında anayasaya eklenen Atatürk ilkeleri, 1961 ve 1982 yıllarında hazırlanan anayasalarda da anlam ve içerik yönüyle yer almıştır.
ATATÜRK İLKELERİNİN AMAÇLARI VE ORTAK ÖZELLİKLERİ
►
Atatürkçü düşünce sistemini kurmayı ve geliştirmeyi
amaçlar.
►
Aklın ve bilimin öncülüğünde, Türk milletini çağdaş uygarlık
seviyesinin üstüne çıkarmayı hedefler.
Türk toplumunun ihtiyaçlarından doğmuştur.
►
Akla ve mantığa uygundur.
►
Atatürk tarafından hem sözle
hem de uygulama ile belirlenmiştir.
►
İlkeler bir bütündür. Birbirlerinden ayrılamazlar.
ATATÜRK İLKE VE İNKILAPLARINI OLUŞTURAN TEMEL ESASLAR
Milli Tarih Bilinci ve Milli Dil
Tarihi olmayan millet köksüz bir ağaca benzer, güçlü bir rüzgar karşısında yıkılır gider. Türk tarihinin, uygarlığın en eski çağlarına kadar uzanması her Türk için onur ve gurur kaynağıdır. Atatürk, tarihte büyük devletler kurmuş, dünya medeniyetine önemli katkılarda
bulunmuş Türk milletinin, geçmişten aldığı güçle, çağdaşlaşma yolunda bütün gücünü ortaya koyacağına inanmıştır.
Milli dil, milli birliğin başta gelen unsurlarından biridir. Bu nedenle, milli dilimiz olan Türkçeyi koruyarak, çağın gereklerini karşılayacak şekilde
gelişmesine yardımcı olmalıyız. Atatürk bu konu ile ilgili olarak "... Türk milletindenim diyen insanlar her şeyden evvel ve mutlaka Türkçe konuşmalıdır..." demiştir.
Bağımsızlık ve Özgürlük
Tarih
boyunca kendi vatanında bağımsız yaşamış olan Türk milleti, başkalarının egemenliği
altında yaşamaktansa ölmeyi
yeğlemiştir.
Atatürk, "Biz, milli sınırlarımız içinde özgür ve bağımsız yaşamaktan başka bir şey istemiyoruz." diyerek bağımsız ve özgür yaşamaya verdiği önemi göstermiştir.
Vatan ve Millet Sevgisi
Atatürkçülüğün en önemli unsurlarından biri de vatan ve millet sevgisidir. Atatürk'ün, "Yurt toprağı! Her şey sana feda olsun. Kutlu olan sensin. Hepimiz senin için fedaiyiz." ve
"Ne mutlu Türk'üm diyene!" sözleri vatanına ve milletine karşı beslediği
hayranlık ve şükran duygularını ifade etmektedir.
Türk Milletini Çağdaş Uygarlık Düzeyinin Üzerine Çıkarma Hedefi
Atatürk'ün önderliğinde gerçekleştirilen inkılapların büyük bir kısmı çağdaşlaşma ve Batılılaşma hedefini taşımıştır. Bu doğrultuda
Türk milleti de çağdaş uygarlık düzeyini yakalamayı hatta daha ileriye gitmeyi hedeflemiştir.
Egemenliğin
Millete Ait Olması
Atatürk henüz daha Kurtuluş Savaşı'nın başında alınan, "Milli kuvvetleri etkili, milli iradeyi hakim kılmak esastır." kararı ile egemenliğin millete ait olduğunu vurgulamıştır. TBMM'nin açılması, saltanatın kaldırılması ve cumhuriyeti ilanı gibi inkılaplarla egemenlik hakkı kesin olarak millete verilmiştir.
Milli Birlik ve Beraberlik, Ülke Bütünlüğü
Milli birlik ve beraberlik, milletçe birliği,
bir arada yaşamayı ifade eder. Böylece milletin sevgi ve saygı ile birbirine bağlanmasını, ortak ideallere yönelik olarak varlığını devam ettirmesini sağlar. Milli birlik ve beraberlik aynı zamanda ülke
bütünlüğünün korunmasını gerektirir. Atatürk'ün milliyetçilik anlayışı,
Türk milletinin birlik ve beraberlik içinde yaşamasını, hiçbir bölücü unsura yer vermemesini gerektirir.
Milli Kültürün Geliştirilmesi
Yabancı kültürlerin benimsenmesi milli varlığımızı tehlikeye düşürür, çağdaş uygarlık düzeyini yakalamamızı engeller. Atatürk, Batı'nın tekniğinden
ve biliminden yararlanırken milli kültürümüzü de korumamız
gerektiğini belirtmiştir.
https://lgsnotu.blogspot.com/
1
|
2
|
1.
MUSTAFA
KEMAL'İN ŞAM'DA ARKADAŞLARIYLA KURDUĞU CEMİYETİN ADI
2.
31
MART OLAYINI BASTIRMAK AMACIYLA MUSTAFA KEMAL TARAFINDAN KURULAN ORDUNUN ADI
3.
MUSTAFA
KEMAL, HALKI TEŞKİLATLANDIRMAK İÇİN TRABLUSGARP'A HANGİ KILIKLA GİTMİŞTİR
4.
OSMANLI
DEVLETİNİN YENİLGİSİYLE SONUÇLANAN TRABLUSGARP SAVAŞINI BİTİREN ANLAŞMA
5.
MUSTAFA
KEMAL'İN İLK OKUDUĞU OKUL
6.
OSMANLI
DEVLETİ İLE İTALYA ARASINDA 1911 YILINDA BAŞLAYAN SAVAŞ
7.
MUSTAFA
KEMAL'İN BABASI
8.
MUSTAFA
KEMAL'İN ARKADAŞLARIYLA EL YAZISI İLE 1902 YILINDA DERGİ ÇIKARDIKLARI OKUL
9.
MUSTAFA
KEMAL'İN DOĞDUĞU ŞEHİR
10.
MUSTAFA
KEMAL'İN İLK GÖREV YAPTIĞI YER
|
||||||||||||||||
3 T
|
||||||||||||||||||
4
|
Ü
|
|||||||||||||||||
5
|
C
|
|||||||||||||||||
K
|
C
|
|||||||||||||||||
E
|
A
|
|||||||||||||||||
6 T
|
R
|
A
|
B
|
L
|
U
|
S
|
G
|
7 A
|
R
|
P
|
||||||||
O
|
L
|
|||||||||||||||||
8 H
|
A
|
R
|
P
|
O
|
K
|
U
|
L
|
U
|
İ
|
|||||||||
D
|
R
|
|||||||||||||||||
U
|
I
|
|||||||||||||||||
9 S
|
E
|
L
|
A
|
N
|
İ
|
K
|
Z
|
|||||||||||
U
|
10
|
1 K
|
Ü
|
2 T
|
A
|
H
|
Y
|
A
|
E
|
S
|
K
|
İ
|
Ş
|
E
|
H
|
İ
|
R
|
1.
KURTULUŞ SAVAŞINDA TÜRK HALKINDA
MORALLERİ BOZAN VE ASKERLERİMİZİN SAKARYA'NIN DOĞUSUNA ÇEKİLDİĞİ MÜCADELE
2.
ORDUNUN İHTİYAÇLARININ HALK
TARAFINDAN KARŞILANMASI İÇİN M. KEMAL TARAFINDAN YAYINLANAN EMİRLERDİR
3.
"SİZ ORADA SADECE DÜŞMANI DEĞİL,
MİLETİN MAKUS TALİHİNİ DE YENDİNİZ." M. KEMAL BU SÖZÜ HANGİ SAVAŞTAN
SONRA SÖYLEMİŞTİR.
4.
TBMM'NİN İLK ASKERİ VE SİYASİ
BAŞARISIDIR
5.
BATI CEHPESİNDE DÜZENLİ ORDUNUN
KAZANDIĞI İLK SAVAŞTIR
6.
DOĞU SINIRININ KESİNLİK KAZANDIĞI
ANLAŞMADIR
7.
"İSTANBUL VE ÇEVRESİ TBMM
HÜKÜMETİNE KALACAK" MADDESİ İLE OSMANLI DEVLETİNİ HUKUKEN SONA ERDİREN
ANLAŞMA
8.
I.İNÖNÜ SAVAŞINDAN SONRA İTİLAF
DEVLETLERİNİN SEVR ANLAŞMASINI KABUL ETTİRMEK İÇİN DÜZENLEDİĞİ KONFERANS
9.
RUSYA'NIN TBMM'Yİ TANIDIĞI VE DOĞU
SINIRINI BÜYÜK ÖLÇÜDE BELİRLEYEN ANLAŞMADIR
10. MUSTAFA KEMAL'E MAREŞALLİK RÜTBESİ VE GAZİLİK ÜNVANI
VERİLEN SAVAŞ
|
E
|
||||||||||||||||
3 İ
|
K
|
İ
|
N
|
C
|
İ
|
İ
|
N
|
Ö
|
N
|
Ü
|
||||||
A
|
||||||||||||||||
L
|
4 G
|
|||||||||||||||
5 B
|
İ
|
R
|
İ
|
N
|
C
|
İ
|
İ
|
N
|
Ö
|
N
|
Ü
|
|||||
F
|
M
|
|||||||||||||||
İ
|
6 K
|
A
|
R
|
S
|
||||||||||||
7 M
|
U
|
D
|
A
|
N
|
Y
|
A
|
Ü
|
|||||||||
İ
|
8 L
|
|||||||||||||||
L
|
9 M
|
O
|
S
|
K
|
O
|
V
|
A
|
|||||||||
L
|
10 S
|
N
|
||||||||||||||
İ
|
A
|
D
|
||||||||||||||
11 B
|
Ü
|
Y
|
Ü
|
K
|
T
|
A
|
A
|
R
|
R
|
U
|
Z
|
|||||
E
|
A
|
A
|
||||||||||||||
R
|
||||||||||||||||
Y
|
||||||||||||||||
A
|
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder